İLLUYANKA ATİNA’DA
Mavi Sakal Alınlığı, Akropolis Müzesi, Atina
Mavi Sakal’ın, yani Akropolis’teki
erken arkaik Hekatompedon tapınağının doğu alınlığının sağ tarafındaki üç
gövdeli yılansı canavarın kimliği epeyce tartışıldı. Ancak onun Tifon, yani
Zeus’un yendiği kadim zamanların canavarı olduğu konusunda bir fikir birliği
var gibi görünüyor. Tifon hikayesi Teşup’un intikam aldığı, Hititlerin
İlluyanka’sına çok benzer. Her iki tanrı da düşmanları tarafından vücutlarının
hayati kısımlarından mahrum edilirler (İlluyanka Teşup’un gözlerini ve
kulaklarını, Tifon Zeus’un kol ve bacak kaslarını çalar) ve onları geri almak
için yardım istemek durumunda kalırlar.
Teşup ve Şarumma İlluyanka’yı öldürürken, Malatya Arslantepe
Geç Hitit hisarından ortostat, Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi.
İlluyanka’nın bir tasviri Malatya
Arslantepe’deki Geç Hitit hisarının ortostatlarında vardır. Kabartmada Teşup,
oğlu Şarumma’nın yardımıyla canavarı öldürürken görülür. Üç ölü gövde canavarın
yılansı vücudundan sarkmaktadır. Sahne, savaşı devam ederken betimleme
geleneğinden ayrık olarak savaşın sonucunu gösterir.
Zeus Tifon’u öldürürken, Khalkidike siyah figür vazosu, Antikensammlungen,
Münih, Almanya
Tifon genellikle sakallı bir
adamın kafa ve gövdesi, kanatlar ve yılan kuyruğu ile tek gövdeli bir bileşik
canavar olarak resmedilmişken, Mavi Sakal farklı bir tasvirin tercih edildiğini
gösterir. Her bir adam, soldan sağa sırasıyla dalga, başak ve kuş olmak üzere
ellerinde birer sembol tutmaktadır. Bu semboller, suyu, toprağı ve havayı temsil
ediyor olmalıdırlar.
Mavi Sakal Alınlığı detay, Akropolis Müzesi, Atina
Bileşik yaratıkların üç mevsimli
yılı temsil ettikleri düşünülür. Khimera’da, Sfenks’te ve Tifon’da vücudu
oluşturan her bir kısım toprağın ısınması, yüksek sıcaklıklar, kuşların göç
etmesi gibi mevsimsel değişiklikleri çağrıştırıyor olmalıdır. Bu canavarların
öldürülmesi belli ki ilahi hüküm uyarınca tekrarlayan devirlerin sona
erdirilmesini temsil etmekteydi. Aslanın boğayı öldürmesi figürü, bahar
yaklaşırken Boğa takımyıldızı ufuktan giderek uzaklaşırken Aslan takımyıldızı
en tepeye tırmandığında, Aslan’ın (Leo) Boğa’ya (Taurus) galip geldiğini temsil
eder. Dahası, aslan güneş ışınlarını andıran yeleleriyle güneşle
ilişkilendirilmiştir. Bir tam daireyi andıran boynuzlarıyla da boğa Ay’ı, bir
bakıma geceyi ve kış zamanını çağrıştırır.
Perseus Medusa’nın başını keserken, Selinus’taki C
Tapınağının metopelerinden, Palermo Arkeoloji Müzesi
Bu arada Medusa’nın arkaik dönem
tasvirlerinde uzun köpek dişleri ve sarkık dil gibi aslana özgü özellikler
vardır. Medusa, Perseus takımyıldızındaki Algol yıldızı ile ilintiliyken,
canavarın Tiamat’a benzerliği de açıktır. Yeni Babil dönemine ait bir pişmiş
toprak levhada Marduk güneş kafalı Tiamat’ı öldürmektedir. Tiamat’ın yarılan
gövdesinden dünya çıkar. Benzer şekilde Medusa’nın kanından Pegasus ve Khrysaor
çıkar.
Marduk Tiamat’ı öldürürken, Yeni Babil döneminden pişmiş toprak levha. Kaynak: Michael Roaf, Cultural Atlas of Mesopotamia and the Ancient Near East
Mavi Sakal alınlığında da,
merkezde bir aslanın boğayı öldürme sahnesi vardır. Burada boğayı öldüren aslan
iki tane olsa da, bunun farklı bir sembol olduğunu düşünmeye gerek yoktur. Mavi
Sakal figürü hep diğer figürlerden ayrı olarak tek başına ele alınmıştır. Burada
figürü boğanın öldürülmesi figürüyle birlikte ele almaya ve Yakındoğunun hala
yaşayan geleneksel hayal gücü özellikleriyle ortak yönünü ortaya koymaya
çalışacağım.
Mavi Sakal Alınlığı, Kaynak: John Boardman, Greek Sculpture:
The Archaic Period: A Handbook
Arap inanışında baharın
başlangıcında üç cemrenin düştüğü hayal edilmektedir. Bunlar sırasıyla havaya,
suya ve toprağa düşmektedir. “Közler” anlamına gelen cemreler aynı zamanda Kabe’de
hacılar tarafından taşlanan putların ortak adıdır. Gelenek, Hz. İbrahim’in
Kutsal Kabe mekanına girmeden önce üç putu taşlamasından gelir. Hz. Muhammed ve Altın Dal kitabında
Jaroslav Stetkevych bu geleneğin, antik Yunan’da yolculuk yapanların belirli
noktalara geldiklerinde taş fırlatması geleneği ile ortak bir kökenden
geldiğini önerir. Taş yığınları zamanla hermlere dönüşmüştür. Bir Korint siyah
figür vazosunda Perseus, Andromeda’yı kurtarmaya çalışırken deniz canavarına
taş fırlatırken resmedilmiştir.
Perseus deniz canavarı Kotes’e
taş fırlatırken, Korint siyah figür vazosu, Cerveteri’den, Altes Museum, Berlin
Tüm bu uygulamalar devinim
halindeki zaman periyotlarına ilişkin ortak bir yaklaşıma işaret eder. Tanrı ya
da kahraman canavarı öldürerek tekrarlayan aşamaları geçmekte, böylece ilahi
düzenin devamını sağlamaktadır.
KAYNAKÇA
Stephen R. Wilk, Medusa: Solving
the Mystery of the Gorgon
Robert Graves, The Greek Myths
David Ulansey, The Origins of the
Mithraic Mysteries: Cosmology and Salvation in the Ancient World
John Boardman, Greek Sculpture:
The Archaic Period: A Handbook
Jaroslav Stetkevych, Muhammad
and the Golden Bough: Reconstructing Arabian Myth
U. Höckmann, ‘Zeus besiegt Typhon’,
Archaeologischer Anzeiger 1991
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder